Pembe Terasda Ara

20 Mayıs 2024

Soğan Deyip Geçmeyin Faydası Saymakla Bitmez

Kuru soğan olsun yeşil soğan olsun sofranızdan eksik etmeyin bu antioksidandan zengin gıdanın ne kadar faydalı olduğuna şaşıracaksınız



Soğanda bol miktarda A, B ve özellikle C vitamini, bol fosfor, iyot, silis, kükürt gibi vücuda çok faydalı maddeler, antibiyotik vazifesi gören esanslar ve hazım arttırıcı fermentler bulunduğunu kaydeden uzmanlar, kalp ve prostat bozukluğu, pankreas tembelliği (şekerliler), sinir zafiyeti, romatizma, cilt hastalıkları, cinsel iktidarsızlık, mide zayıflığı gibi hastalıklarda çok fayda verdiğini, bol idrar söktürdüğünü ve vücutta birikmiş su ve üreyi dışarı attığını bildiriyor. 

Soğanın, vücuttaki fazla tuzu da dışarı attığını belirten uzmanlar,pankreası çalıştırarak insülin ifrazatını arttırdığını ve kanda şeker seviyesini düşürdüğünü kaydediyor.Fazla soğan yenen ülkelerde kanserin nadir görüldüğünü ve o ülke halkının uzun yaşadığını ifade eden uzmanlar, soğanın, karaciğeri ve bağırsakları dezenfekte edip zehirlerini temizlediğini ve gıdaların orada vücudu zehirlemesini önlediğini, bağırsak kurtlarını döktüğünü bildiriyor. 

Uzmanlar, ağızda soğan kokusunu gidermek için yemekten sonra biraz ekmek kabuğu veya maydanoz çiğnenmesinin yeterli olduğunu söylüyor. Uzmanlar ayrıca, soğanın patateslerden ayrı, kuru, soğuk bir yere kaldırılması gerektiğini, çünkü soğan ve patatesin birbirini etkilediğini ve soğanın, patateslerden salınan nemle yumuşadığını hatırlatıyor. Soğan, salataların yanı sıra çeşitli yemeklere, krem peynirlere ve hamburgerlere katılır, çorba ve yahni gibi sevilen yemekleri yapılır. Mutfakların vazgeçilmez bir öğesidir. 

BESİN DEĞERLERİ 

100 gr. çiğ (pişirilmemiş) kuru soğanın içerdiği besin değerleri şunlardır: 38 kalori; 1,5 gr. protein; 9 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,1 gr. yağ; 0,6 gr. lif; 56 mgr. fosfor; 27 mgr. kalsiyum; 0,5 mgr. demir; 10 mgr. sodyum; 157 mgr. potasyum: 12 mgr. magnezyum; 40 IU A vitamini; 0,03 mgr. B1 vitamini; 0,04 mgr. B2 vitamini; 0,2 mgr. B3 vitamini: 0,l mgr. B6 vitamini: 10 mcgr. folik asit: 10 mgr. C vitamini ve 0,3 mgr. E vitamini. Yeşil soğanın bazı besin değerleri kuru soğandan daha yüksek, bazıları da daha düşüktür. Yeşil soğanın besin değerleri şöyle sıralanabilir: 45 kalori; 10,5 gr. protein; 1 gr. karbonhidrat; yağ ve lifi eser miktarlarda; 40 mgr. kalsiyum; 5 mgr. sodyum; 231 mgr. potasyum; 20 IU A vitamini ve 25 mgr. C vitamini. 

SAĞLIĞIMIZA YARARLARI 

Yukarıda sayılan önemli besin değerlerinin yanı sıra; o Soğan, bedenin savunma sistemini güçlendirir: Soğuk algınlığı, öksürük, bronşit ve gastrit gibi enfeksiyon hastalıklarına iyi gelen ve geleneksel olarak bu nedenle tüketilen bir besindir. o Soğan, yağlı yemeklerin yenmesinden sonra bedende kolesterol yükselmesi ve kanın pıhtılaşması olaylarını önler: Çok fazla yağlı yemek yiyen kişilerde meydana gelen bu gibi sakıncalı durumlar, yemeklerde bol soğan bulunması halinde ortadan kalkar. o Soğan bedende bulunan kötü kolesterolü ve yüksek tansiyonu düşürür, ama iyi kolesterol düzeyini artırır. o Bol bol soğan yemenin, bedenin kansere yakalanması rizikosunu azalttığı savunulmaktadır. o Son zamanlarda yapılan bazı bilimsel araştırmalara göre, soğanın kalbi güçlendirdiği ve koroner damarları genişlettiği ileri sürülmektedir. o Soğan idrar söktürücüdür: Bu etkisiyle bedendeki toksinlerin atılmasına ve kanın temizlenmesine yardımcı olur. o Soğan midevidir: iştahı açar ve sindirimi kolaylaştırır. Ayrıca müshil etkisi de vardır. 

lezzetvadisi.com dan kaynak alınmıştır

11 Mayıs 2024

Pembe Teras Konulu E-Tablolar

Procreate’de hazırladığım bu e tablolarım deneme amaçlı yapmıştım.Procreate ‘de fırça çeşitlerini öğrenene kadar biraz çektim ama yavaş yavaş sonuca ulaşacağımı düşünüyorum tabiki iyi bir eleştiriye ihtiyacım var 




Sarp Ajans Dijital Baskı

 Sarp Ajans Kocaeli

İnönü mah. Gençlik cad. Gebze/Kocaeli



Bizimle İletişime Geçin

Sorularınız mı var? Önerileriniz mi? Hizmetlerimizle ilgili daha fazla bilgi mi almak istiyorsunuz? Size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız. Bize aşağıdaki bilgiler aracılığıyla ulaşabilirsiniz:

Size en kısa sürede geri dönüş yapmaktan mutluluk duyacağız. Teşekkür ederiz!”

Teklif Al : 05428279848


    10 Mayıs 2024

    Büyük Diyet Programlarına Gerek Yok

    Günümüzde sağlıksız gıdalar yiyerek aşırı kilolar alarak hastalanan insanlarımız bir çok hastalığa yakalanıyor .Ayrıca zayıflama konusunda  da bir çok tuzağa düşüyor yanlış ilaçlar sonucu hayatlarını kaybediyorlar
    Televizyondaki doktorlar tarafından anlatılan gıdalar da zarar verebilir gıda kişiye özel olmalı . Mesela  metabolizması yavaş çalışan bir kişiye 2 litre su zarar verebilir midesine dokunabilir . Kişiler yemek konusunu kendine göre ayarlamalı . Halkımız bilinçli olması gerekiyor .
    Peygamber Efendimiz (s.a.v) dediği gibi .''Biz acıkmadan yemek yemeyen bir kavimiz . Yemek yediğimizde doymadan kalkarız .
    kaynak:    Şemsi Sarp

    03 Mayıs 2024

    Gözaltı Morluklarını Hafifletmak İçin Tavsiyeler

    Fizyolojik nedenler arasında vücudun fazla su tutması veya su kaybı, aşırı tuz tüketimi, sigara içmek, kalp hastalıkları, böbrek ve karaciğer hastalıkları birinci sırada yer alır.Tabii uykusuzluk, kansızlık ve demir eksikliği gibi sorunların tümü, gözaltındaki lekelerle kendini gösterir.Bu nedenle gözaltı morluklarını tam olarak geçiremesekte hafifletebiliriz.

    Önlemler neler?


     Bu koyu halkaları kısmen düzelten, artmasını önleyen bazı çareler var. Her şeyden önce, vücudunuzu susuz bırakmayın. Sonra son derece hassas olan göz çevresini güneşten koruyun, uykunuza özen gösterin, yüzünüzü soğuk su ile yıkayın, tuzu azaltın, bol bol balık, sebze ve meyve tüketin. 

    Üzüm çekirdeği extresi, C vitamini ve diğer antioksidanlar kılcal damarların güçlenmesine ve cildin gelişmesine yardımcı olur. Bunlardan yararlanın. Tedavi şekilleri Gözaltı morluklarına salatalık ya da patates halkalarının veya çay kompreslerinin iyi geldiğini çoğumuz biliyoruz.
    Size tavsiye bu malzemeleri poşetle değil taze olarak ve buzdolabında soğutarak uygulayın. K ve C vitamini içeren göz çevresi kremleri kullanın.

    Gözaltı morlukları için bitkisel tedaviler: Papatya çayı ya da lavanta çayını soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp elinizle sıkın. Göz kapaklarınıza uygulayın. ayrıca muhakkak 25 yaşından itibaren göz çevresi için krem kullanılması gerekir.
    Avokado yağı Bunun yanısıra her zaman tercihim olan doğal bakım önerim ise göz çevresi için avakado ve buğday yağıdır. 

    Bu karışımı dıştan içe doğru hareketlerle ve çok nazik bir şekilde göz çevresine sürmelisini. 
    Onun dışında yoğurdun suyunu düzenli olarak sürmek, elma kabuğu koymakta faydalıdır. Ebegümeci terapisi Bir tutam taze ebegümeciyi havanda ezin, içine bir elmanın suyunu ekleyin. Karışımı gazlı bez arasına koyup, göz çevrelerinizde 20 dakika bekletin. Bir de bol bol maydanoz ve taze nane tüketin.  

    Rezene terapisi Bir bardak kaynatılmış rezene çayını soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp göz kapaklarınıza yerleştirin ve 15 dakika bekleyin. Elma terapisi Elmayı rendeleyip suyunu sıkın. İçerisine bir tatlı kaşığı Türk kahvesi koyup gazlı bezin arasına yerleştirip sorunlu bölgelere uygulayın. Bu uygulamayı haftada üç gün tekrarlayın. Ancak bu bir sağlık sorunu da olabilir.

    Bu yüzden doktora görünmenizde fayda var. Zambak kürü Zambak, papatya, ıhlamur ve lavanta çaylarıyla yapılan güzellik kürleri gözlerdeki yorgunluk , şişlikleri ve morarmaları gideriyor. Bunun için örneğin bir tutam ıhlamuru 1 çay fincanı kaynar suya ilave edip 10 dakika bekletin. Süzüp soğumaya bırakın. 2 makyaj pamuğunu çaya batırıp göz kapaklarınıza uygulayın. 10 dakika bekleyip, yıkayın.

    Perhiz Yapmadan Nasıl Zayıflarım?

    Öncelikle sağlıklı beslenmek diye klasik bir sözle başlamak gerekirse , pehriz diyet yapmadan zayıflamak mümkün

      Bazı günler aşırı yorgun hissederiz kendimizi böyle günlerde vücudumuzda hissettiğimiz enerji düşüklüğünün sebebi beslenme olabilir . Ağrı sızı yoksa vitaminli gıdalarla kendimizi besleyerek enerjimizi artırabiliriz . Kahvaltıdan önce ılık su içerek midemizi yemeye uygun hale getirebiliriz . Ilık suyun iç organlarımıza faydası vardır. Beslenmeye geçmeden önce üç beyazdan uzak durmak öncelikli görevimiz olmalı  çünkü bunlar metabolizma üzerinde olumsuz etkiler yaratır .

            Dengeli beslenmeyi bir görev bilip her zaman ona göre davranmalı . Özellikle besin piramidini örnek alıp sofralarımızı ona göre hazırlamalıyız .Nasıl üç beyazdan uzak durmamız gerekiyorsa Aşırı yağlı yemeklerde yapmamalıyız . 


           Nasıl şeker vücudumuzda birikime neden oluyorsa yağ da aynı Şekilde  olur .  Özellikle yaptığımız hatalar arasında bir yemek hazırlarken yağı fazla ekleyip bir de et kullanıyorsak bir de besin değeri yüksek kuru fasulye kattıysak yemeğimiz aşırı besleyici olur . 


       Vücudumuza mutlaka ağır gelecektir . Bence kuru fasulye yemeğine et katmaya gerek yok çünkü kuru fasulye zaten yüksek miktarda protein barındırmakta . Önemli hatalardan biri de düğün yemeği yapar gibi her gün yağlı yemek yapmamız . 

               Böyle beslenmek hem yaşlanmaya hem de hastalanmaya neden olur .


          Organlarımız büsbütün yorulur . Türk mutfağında tencere yemekleri büyük yer almakta olduğu kadar metabolizma İçin de faydalıdır . Tencere yemeği yaparkende abartmamak yağı eti kıvamında eklemek önemlidir.


          Özellikle eti her gün değil haftada iki defa  tüketmeli oda kişinin el boyutunda olmalı . Fazla et tüketilirse diğer besinleri yanında tüketmek zorlaşır yada kişinin canı çekmez bu da kötü bir alışkanlık olur . Bir birey etin yanında hem sebze hemde salata tüketmek zorundadır . Yoksa sağlıklı beslenmiş olmaz . Bazen kahvaltıda peyniri fazla tüketiriz ve o günün proteinini almış oluruz ve öğlende et yiyecek olursak proteini katlamış oluruz bir de evde oturan veya fazla hareket etmeden çalışıyorsak organlara yük yüklemiş oluruz .


           Beslenme yemek yemek için yemek yemek değildir yemek yemek bir sanattır . Tabağınızı bir doğa tablosu gibi hazırlayın besin piramidinde olan tüm renkler olsun .


    Kaynak: Şemsi Sarp